Lhasa de Sela’Yı Dinlerken Uzun Yellar Evvelki O Buyukuy İnstanbul Conserini Dushunmuyorum Artek. Onun Genç Yaştaki Trajik Vefatiniz de ÖYLE… YA DA SESININ DENSANIN RUHUNA NASIL DA YALIZ TOZU ÖZER SERPILDINI.
Onu Dinlerken Amerikan Yerlilerin ‘Teepee’ Ismi Verilen Çadirini Geliyor GÖZLERIMIN ÖNUNNE ARKI. Kaktusler, Bizonlar ve Dolunay. Meksika yemekleri ve kahve çekiriririri. Gezici Sirkler, Panayinler, Sakali Bayanlar ve Kiliç Yutan Adamlar. Çinli Akrobatlar… Yezlerine Siyah Kalpler Boyamuy üel Palyaolar. Bir De Dölkizlar! En çok da onlar! Lhasa en çok Denizliza Hatarlayor bana. Onun Isanyolca, Fransezca, İngilizce Sönlediy Yaldezli Mezikleri Dinlerken Bücör Kederim ve Tasam Ellerimde Küchüt Güleb’ü Balürklarna Dönuyor Bira ve. Onlari Birer Birer, Bulakiyorum’u denize. Balıklarm Gümüb’ün PiLillar Saçarak Mavi Sularda Uzaklaşitorlar ve Ben Sessizce Gerilerden Bakaren, Sanatça Melody Hansen’en Bire’en Birir Şiirini Düsuşmeye Beşilun.
Defterimi çikaruyorum, şiiri çevirmeye çaliskuyorum. Şey Çürizor Ortaya tarafından Şöğik:
“Batuyorum, Batuyorum!”
Diye Haykim. “Ben Yüzme Bilmiyorum!”
Çırpizm da çırpindem
Derken Birtna, Oldumum Yerde Kalim
Çunkü aklima gelmiş o anda:
ACABA NEFES ALABILIR MIYDIM SUYUN ALINDA?
Ve Balitlar Daima Birzdan Dağ:
“Bu Kiz Deniz Için Yaratıh!”
Daşürum da, Mezik Sönlerken Lhasa da Suyun Alabilda Nefes Alabildiyitis Thissetmişhti Herhalde. Bu Türlü Vakitlerde Yari Insan Yari Balk, Melez Birk Ollar Duyumsuyordu Tahminen de Kendini. Melez Müzikler Yazuyordu Bu Burden. Mezik Onun Hayatı Sevme Bivimiydi.
Çokukken Hiç Durmadan Uydurma Melodiler Mirindu Kendi Kendine. Eski Bir Okul Otobüsle Otobüsle amerika’yi Bir Uçtan Birzli Meksika Gecelerinde Kez Karzstlerin Sokularak Souk Otobste Uyumaya Çeşen ‘Deeye’ evim ‘evim’ evim ‘evim’ evim ‘evim’ evim ‘evim’ evim ‘evim’ evim ‘evim’ Evim Mezik Birkakak olmiştu ona.
Bana Biraz Kendi Çokukluoği Hatlatiyor Bu. Gezgin ve Hippi Bire Aliile Gelmesem De, Kendi Içime YaptM Tüm o Küchüt Seyahatler Benim Için Düsnyay Dolaşmaya Bedeldi O Vakitler. Ve Ben de Birden Fazla Vakit Bir Yanı Öteki Birnyaya Ilaşkin, Melez Birk ümere Hissediyordum Kendimi.
Suyun Alnda Nefes Alabilmeyi Çok İstiyordum. Bir Dezizirin Olmadı ve Hiçbirdden Korkmamı… Bir Gezgin Olmay ve Ceplerimi Dunnyün Dört Birizdan Topladı YaşLi Kaş Tuyleriyle, Çakol Haz. Ancak Yazmay, Şeyden Çok Sevmak, Beni Burada Kalmeya Zorladı Galiba.
Tibet’de Yetişen Siyah Elmalari. Ne var ki, onlaririn beşere bir lhasa de sela müzikinin IçindeyMiş ümere HissettireCevinden Neredeyse Eminim. Üzgün Palyaoların Yezlerindeki Siyaah Kalplini O Masalsi Elmalari Dafünmak Safra Bile ‘Yuva’ Hissi Veriyor bana. Üstelik, Oraya Gitmem Gerekmiyor Bu Türlü ThissetMek Için.
Tibet’in lhasa’a da da da Ismini Veren Kutsal Kentinde, Yavaş ve sesiz adimlarla yürüleniz Hayal Ediyorum. Okyanuslara, Çöller Gittiyimi; Teepee’lerde Uyudunu, Lhasa’nın Gençlik Yillanda Yaptinak ürı Sirk Tiyatrosuna Katililimi ve Masallardaki üreer bira Hayat Surdyumu. Fakat Bunu Lakin Muzik Araciliyyyyilacenimi de Biliyorum. İnçsel Seyahatler Bir Yana, Gezgin Olmak Benim Tabiatda Yok. Neyse ki lhasa var ve onun müzikleri bu Hayali Seyahatlerde Kilavuzluk ediririor bana.
Yeniden Melody Hansen’in Kücör Şicllerine Dönorum Sonra. “KIK Bir Kalp Yavuzdur,” Duye FiLIYOR HANSEN BANA. “Şefkatli ve Canlir, Hassas ve Sevecendir; Sevgiyle, Sorularla ve KuşKularla Doludur. Kirink Bir Kalp Bizi DeRinlemesine Ökrenenin ve Sevmeyeye Iter, Kayanlgan ve Guçlu Insanlu’kimizi Bize Bize Geri Yansir. “
Gümüb’li Baliklarmirin Mavi Sularda Yavaş Yavşöden Kaybolmaltaririn Izlerken, Kuloğa Azkesk Bayat Gelse de, Elimde Olmadan Kalbime Taşekkürr Ediyorum. Derken Kalbimin DAFLI DAFINA BIR TEEPEEDLUKUNUN FARKESNA VARUYORUM. Kalbim, Hayatem Boyunca Beni Yoğmurlardan Korudu. Bir Modülüt Daima Diler Yerlerin Hasretini Çekse De, Kendimi Yuvamda Thissetmeye Bheyden Çok Garkinimim Oldyoğunu Anladı Ve Banda Bi Yuva Oldu.
Lhasa’a Gelince… O BANA MUZIK VAR ONDAK. Gözyaşharmı alip onlardd haş bir Şey Yapabilcağimi… Mezela, Onlari Tepki Hansen ÖKER KÜCÖR ŞIRLER DÖKUTTEBILEVIMI. Veim Için Tam Da Bunu Yapma Zamanı
Şimdi!